PRP TEDAVİSİ NEDİR? YAN ETKİLERİ VAR MIDIR?

PRP tedavisi, kök hücre tedavisi olarak da bilinir. PRP’nin açılımı ise “Platelet Rich Plasma”dır (Trombositten Zengin Plazma). Çünkü burada asıl etken madde plazmadır. Peki, birçok hastalığın iyileştirilmesinde kullanılan bu PRP tedavisi nedir ve nasıl uygulanır?

Bu tedavi, kişinin kendi kanı kullanılarak hazırlanır, yani bir ilaç çeşidi değildir, doğaldır. Kendi kendinizi iyileştiriyormuşsunuz gibi düşünebilirsiniz. Bu yöntem için, kişiden az miktarda kan alınır ve özel bir işlemle plazması ayrıştırılır. Büyüme etmenleri açısından oldukça zengin olan bu plazma daha sonra tekrar hastaya enjekte edilir. Yalnız bu tedavi sadece kanı alınan kişiye uygulanabilir. Başka birisinde kullanılamaz.  

PRP tedavisi yaygın olarak cilt sarkması, ciltteki çatlaklar, yara izleri, ortopedik sorunlar ve saç dökülmesi gibi durumların çözümü için uygulanır. Ayrıca günümüzde varise bağlı bacak yaraları, tendon yaralanmaları gibi yaralanmaların iyileşme sürecinin hızlandırılmasında da etkin olarak kullanılmaktadır.  

Cilt sarkmalarının tedavisinde genelde 3-4 seansta iyileşme sağlanabilir. Bu seanslar da genel olarak ayda bir uygulanır. Cilt, gençleşmenin yanı sıra parlar ve sağlıklı bir görünüme sahip olur. Bu işlem ek seanslarla yılda bir tekrar edilebilir. Çünkü tedavinin etkisi ömür boyu devam sürmez. PRP tedavisinden yararlanan kişiler de sonuçtan oldukça memnun kaldıklarını belirtmişler.

Saç dökülmelerinde ise hastadan alınan kan ikiye bölünür ve özel bir işleme tabi tutulur. Sonrasında da baştaki seyrek bölgelere enjekte edilir. Ancak bu düşünüldüğü gibi can yakan bir işlem değildir ve yarım saatte işlem tamamlanır. Tedavinin bütünü ise 3-4 ay civarı sürmektedir.

Bunların haricinde kireçlenme ve zarar gören kıkırdak dokuyu onarmak için de kullanılır. Kireçlenmeyi tamamen iyileştirmese de hastaların ağrısını büyük ölçüde hafiflettiği gözlemlenmiştir. Ayrıca PRP tedavisi kök hücreleri aktive ederek kıkırdak ve tendonlardaki zarar görmüş yapıyı onarır.

Yan Etkisi Var Mıdır?

Daha önce alerjik bir reaksiyonla karşılaşıldığı görülmemiş. Ancak tedavinin uygulanması sonrasında hafif kızarıklık, şişlikler ya da ağrı görülebilir. Bu yüzden uygulandığı bölgenin temiz tutulması enfeksiyon kapmaması için önemlidir. Tabii her bireyde aynı yan etkiyi göstermeyebilir. Ayrıca bu yöntem hamile ve emziren kişiler için tehlikeli olabileceğinden tercih edilmemelidir. Ben en yararlı ve açıklayıcı bilgilere Memorial Hastanesi’nin internet sitesi aracılığıyla ulaştım. Siz de aklınıza takılan başka sorular varsa, buradan yeterli bilgiye sahip olabilirsiniz.

  

SAKLAMA REHBERİ

                                          

Besinlerin kullanım ömrünü nasıl uzatabileceğinizi biliyor musunuz? Peki ya onları ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi? Eğer siz de benim gibiyseniz, birkaç temel gıda dışındaki hiçbir besin için net bir fikriniz olmadığına eminim. En basitinden, sizce elma ne kadar bir süre saklanabilir? Lezzetini, sertliğini ve tazeliğini yitirmemesi için ne yapmak gerekir? Oturup her besin maddesi için internette araştırma yapmanıza gerek yok: http://saklamarehberi.com, tüm bu bilgilere tek bir kaynaktan ulaşmanızı sağlıyor.



Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma tarafından hazırlanan (ve tamamen ücretsiz şekilde kullanılabilen) sitede; hamur işleri, süt ürünleri, meyveler, sebzeler ve et ürünleri ile ilgili merak ettiğiniz her bilgi yer alıyor. İlk olarak, tüm bu besinlerin ideal kullanım sürelerinin ne olduğunu, daha sonra da bu kullanım süresini nasıl uzatabileceğinizi öğreniyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi, derin dondurucu kullanmak tüm gıda maddelerin daha uzun süre dayanmasını sağlıyor. Ancak, örneğin karidesi derin dondurucuda saklayabilir misiniz? Peki ya yazın aldığınız, lezzetli ve sulu bir karpuzu derin dondurucuya koyup, kışın yiyebilir misiniz? Tüm bu soruların ve çok daha fazlasının cevaplarını Saklama Rehberi web sitesinde kolayca bulabiliyorsunuz. Hepsi bu kadar değil: Sitenin “Alternatif Bilgiler” bölümünde, evde kolayca hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifler yer alıyor. Evde nasıl mocha yapabileceğimi, meyvelerin kararmasını nasıl önleyebileceğimi, hatta unsuz kekin nasıl yapılacağını bile öğrendim. Laf aramızda, kot pantolonların derin dondurucuda temizlenebileceğinin de haberdar oldum! (Kotu fırçaladıktan sonra bir poşete koyup derin dondurucuda 1 gün boyunca bekletiyorsunuz.  Şaşırtıcı, değil mi?)



Türkiye’nin ilk gıda saklama rehberi olan http://saklamarehberi.com, beni şaşırtacak ölçüde bir içeriğe sahip ve her birini okumaktan büyük keyif aldım. Eğer sizin de bir derin dondurucunuz varsa, bu siteyi muhakkak ziyaret etmelisiniz. Derin dondurucunuz yoksa bile gıdaları nasıl daha sağlıklı tüketebileceğinizi, ne kadar uzun bir süre boyunca saklayabileceğinizi ve basit, pratik, lezzetli tarifler ile ipuçlarını Saklama Rehberi web sitesinden öğrenebilirsiniz.
Bir boomads advertorial içeriğidir.